11 Aralık 2018 Salı

Damarda Durmayan Deli Bir Kan

Gaye Su Akyol olarak da bilinen GSA'nın 3. albümü Ekim ayında ortamlara salınan İstikrarlı Hayal Hakikattir'i yazmak için uzun zamandır tembelliğe yatıyordum, yeni kalktım sayılır. Bir önceki albümünde epey gömdüğümü düşündüğümden midir nedir bir yumuşama hissettim, bir saldım kendimi GSA'ya karşı sanırım ama bu pozitif hava sadece benden kaynaklanıyor olamazdı... Evet GSA bu albümde de farklı şeyler yapmıştı ve ne yaptıysa bana acayip güzel ve dozunda geliyordu. Bakalım neler olacaktı...

Öncelikle bir önceki albüm gerçekten zorlama ve fazla makam kokan dizayn bir albüm gibi geliyordu - içerisinde iyi şarkı barındırsa bile - bana. Fakat yeni albümde bu eşik aşılmış ve daha türler arası, daha ele avuca sığmayan bir GSA duyuyoruz ve bence bu çok iyi bir şey! Yakın zamanlardaki bir röportajında dinlediği türleri bu albümde GSA ile harmanladığını söylüyordu, sanırım leziz kısmı bu parçada gizli.

Şarkıları kısa kısa yorumlayacak olursak; albüme adını veren İstikrarlı Hayal Hakikattir iyi niyetli bir giriş yapıyor ama biraz o son kısımları uzatmasalar daha bir tadından yenmeyecekmiş, hadi next next geliyor son 30-40 saniyede. Bağrımızda Taş ilk şarkıdaki düşüklüğü tamamen alıp götürüyor ve bambaşka bir evrenden selamlıyor bizi. Çook iyi bir şarkı! Laziko bana fi tarihindeki Yasemin Mori - Geronimo'nun daha köklerine sımsıkı sarılan bir versiyonu olarak güzel geldi açıkçası. Özellikle Çayeli'nden Öteye coverından sonra :) Gölgenle Bir Başıma ise karanlık sounduyla baya aldı beni kara deliklerine... Peşine gelen Meftunum Sana'daki müzikal yaklaşıma kesildiğimi söylemem gerek, sözler beni pek açmadı ancak dinliyorum, geçmiyorum. Peşinde öyle 3 hazine gizlemişler ki, hani bu aşamaya gelebilen zaten kaymağını yesin dercesine... Şahmeran, ispanyol gitarlarla İstanbul Kırmızısına boyuyor her yeri. Akabinde ise bu albümün en başarılı şarkısı olarak gördüğüm Bir Yaralı Kuştum var. 2018 model arabesk budur! Deli bir damarı var ve kanınızı bırakmıyor, sömürüyor baya... Kaç posta dinlediğimi bilmem doğrusu, leziz bir karışımdı abartmadan bir diğer şahaneden bahsedelim... Barış Manço'dan daha önce hiç duymadığım, duyduysam da hatırlamadığım bir eserdi, GSA sağ olsun, var olsun harika bir düzenlemeyle hatırlattı bizlere. Linç yemeyeceksem kendisini orijinalinden daha başarılı olan coverlar listesine gönül rahatlığıyla ekleyebilirim. Başıma bir şey gelirse sizden bilirim ha! Halimiz İtten Beter modu düşürmüyor, ponçik ponçik yudumluyoruz buzsuzumuzu (: Boşluk ve Sonsuzluk ise tam bir soundtrack olmamış mı?



Yer yer trip hop, aşırı saykodelik ve delimtirek halleri içerisinde barındıran, yer yer düşündüren, düşürürken güldüren, güldürürken duygulandıran bir GSA albümüyle daha baş başayız! Açıkçası fazlasıyla beğendim bu albümü. Neredeyse ilk albüm ruhunu yakalamış ve şu an aralarında kıran kırana bir mücadele var gibi...

Emeğine geçen herkesin ellerine sağlık

Bir önceki albüme 6/10 vermiştim, bu albümdeki şarkıların hakkı 7,5! Valla ben Spotify'dan indirdim, fiziki kopyası olsaydı onu da alırdım çünkü baya arşivlik bir çalışma olmuş.

Albümün Yıldızları: Bir Yaralı Kuştum, Hemşerim Memleket Nire, Bağrımızda Taş, Şahmeran
Kesin Bunlara Bakın: Halimiz İtten Beter, Boşluk ve Sonsuzluk
Daha İyileri de var boolum: Meftunum Sana