17 Aralık 2017 Pazar

Çalarsan Islık Çal!

Okuyanlara selamlar,

Uzun zamandır ilerleyişini uzaktan ve - öyle olmasına özellikle dikkat ederek - ön yargısız bir şekilde takip etmeye çalıştığım Manuş Baba hakkında bir şeyler yazmak istedim. Son 1-2 gündür popüler kültür gündemini epeyce de meşgul ediyor gerek kendisi gerek hayranları gerekse de hakkında çıkan çalıntı şarkı haberleri. Nedir, ne değildir diyerek önce bahsi geçen haberi okudum daha sonra Atilla Yılmaz'ın şarkısını dinledim, zaten Eteği Belinde'ye çokça ve sıkça maruz kaldığım için biliyordum fakat son bir üstünden geçmek amacıyla onu da dinledim. Bariz bir benzerlik mevcut ki işin üstatları MSG'nin kanaati de bu yönde olmuş. Daha sonra sosyal medyanın konuyla çalkanacağını tahmin ettiğimden bir iki göz gezdirmek maksatlı olaya dahil olmak niyetindeydim fakat beklentimin de üzerinde bir yığılma söz konusuydu, öyle ki, işin içinden 1-2 saat çıkamadım desem yeri. Öyle şeyler okudum ve hissettim ki zaten bu yazıyı ele almak, içimde biriken irini kesinlikle dışarı akıtmak şart olmuştu. Daha sonra taraflardan Manuş Baba'nın konu ile ilgili sosyal medyanın gazını almak adına yaptığı Instagram açıklamasını okudum ve iyice ürperdim. Bizzat kendi cümlelerinden cımbızlayarak aktarıyorum. Diyor ki Manuş Boba '' üzüldüğüm tek nokta var ki tanımadığım bilmediğim, dinlemediğim, iyi niyetten yoksun, benim için müzikal olarak çok uç bir noktada eser sahibi ( sahipleriyle ) öyle bir benzerliğin olma ihtimali ve kendimin aynı hisleri paylaşmış olma ihtimalidir beni yaralayan... Ben yazdım, ben ürettim derken o özel hislerimin çok da özel kılınmayacaüo bir durumla karşılaşmaktır beni kıran. ''   PARDON? Kofti dinleyicilerinin bile ' Manuş Baba dinleyen adamdan zarar gelmez ' diyerek mütevazı görünümüne güzellemeler yaptığı bir kişilik çıkıp ' Nasıl ya bunlar benim hissimdi... ' diyebiliyor. Bu nasıl bir ego? Yanlış mı anlıyorum? Çarpıtıyor muyum? Bu tabiri hiç sevmem fakat yeri geldi mi kullanmak gerekiyor ki satırlarca caz yapan birinin esas söylediği şeyler böyle özetlenebilir herhalde. Atilla Yılmaz'ı ben bu olay sayesinde tanıdım. Belki Manuş da gerçekten bu olay sayesinde tanımıştır, iş bu noktada Manuş Baba'nın şarkıyı bestelerken kafasından geçenlerle alakalı ve gerçekten bu kadarını biz bilemeyiz. Niyetlerimiz, açıklamalar ve olana bakarak kendi içimizde bir durum değerlendirmesi yapabiliriz ancak ve ancak. Kimsenin hislerini küçümsemek, aşağılamak, hor görmek gibi bir niyette asla değilim ancak sanki dünyada eşi benzeri olmayan, orijinallikten yıkılan bir melodi bestelemiş ve üzerine müzik tarihinde daha önce duymadığımız sözler ve alışılagelmedik bir anlatım tarzı yaratmışçasına sahiplendiği bu eserin sözlerine şöyle yeniden bir göz gezdirelim istiyorum; 


 yar beline beline sarılamam, ah geceden duramam
ah öteden beriden bakış atma, ah yerimde duramam
ah yıkadım kuruttum çarşafı, serdim ipek yorganı
ah günahı sevabı boynuma, gel bu gece koynuma... 


Sahiden nobel ödülünü hak eden bu üslubuyla hakikaten kimsenin yaşamadıklarını yaşattırıyor dinleyicilerine Manuş Baba. Keza kendisi nasıl çıkacağız bu işin içinden bu şöhret ateşten gömlekmiş yav şeklinde şaşkınlıklarına devam ediyor açıklamasında. İşte burada dümeni, konunun sosyal medyadaki etkileşimlerine kırmak istiyorum. Twitter, özellikle sosyal medya lincinde diğer platformlara göre daha seri titreşimlere sahip ve çok daha tehlikeli bir mecra haline geldi. Konu ile ilgili içeriğe dair bilgi sahibi olmadan, timeline üzerinden etkileşimleri gören kullanıcı da konuyu kendi prim malzemesine meze yapıp sizinle ilgili iddiayı alevleme seçeneğine sahip ve bu tercihlerin sonucu da çoğu zaman Trend Topic olmanız ile neticeleniyor ve ayvayı yemek size düşüyor, afiyet ola. Lakin linç kültürünün konusu bu yazı değil, olmamalı ama ucundan değinmek de istedim. Bir diğer tuhaf hisler uyandıran mevzu ise konu üzerine gelen ' ee ne var yani? Çalmışsa iyi yapmış, ne güzel şarkı dinliyoruz oh eline sağlık!'  türünden çokça birikimsizlik ve gelişmemişlik kokan yorumlardan tutun da  ' e adam çaldım demiyor ki? meyve verince hemen taşlayın dimi! yok öyle yedirmeyiz manuş babamızı '  tipi avam fan boyların mevcudiyeti gırla ve bu gerçekten üzücü. Adam çaldım demiyormuş? Ne yani Manuş Baba çıkıp ' Nasıl keşfettiniz ya :( O kadar da gizlemiştik sizden ama artık gerçeği öğrenmişsiniz. Evet ben çaldım şarkıyı. Üzgünüm ama çok güzel bi beste çıkabilirdi diye düşündüydüm bu şarkıdan :( '' mı diyecekti inanmanız için :) Tam tersi kendisi Yavuz Hırsız Ev Sahibini Bastırır dercesine türlü manevralarla günü kurtarıp yoluna bakma derdinde. Memleketimin pek naif insanında, hırsızın çıkıp kendini ifşa etmesini bekleyen bir tavır var ki sanki Kuzey'de yaşıyoruz ve adalet duygusu sarsılması en kırmızı çizgimizmişçesine davranıyoruz bazen. Her türlü yolsuzlukta da bu böyle alışılagelmiş... Her neyse siyasete bulaştırmadan özüne dönelim konunun. Babanın kendisi de çok iyi biliyor ki, Gülben Ergen deyişiyle ' Ona Hiçbir Şey Olmaz! ' . Bu gibi haberlerin dinleyici nezdinde pek bir karşılığı yok. Yani çalmışsa çalmıştır napiyim diyor adam bilinçaltında. Hani zaten kimsenin konu ile ilgili detaylı bir takipte kalalım alarmı vermesini beklemiyoruz fakat daha değişik ve akıl dolu yaklaşımlar da olsaydı fena olmazdı :) Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak bizim tohumumuzda yeşeren bir özelliğimiz adeta görevimiz. Konu ile ilgili MSG gerekli incelemeyi yapmış ve şarkıların benzediği kararına varmıştır. MSG Nedir? diyenler linkten kurumun görev tanımlarını, yaptıklarını inceleyebilir. Zaten yazının bu kısmına kadar gelmişseniz öyle tahmin ediyorum ki kurum hakkında bilginiz yabana atılacak düzeyde değil ☺ Gelen yorumlardan konunun ve yazının özetini çıkarabileceğimiz birkaç tanesini ayıkladım. Şöyle ki;

1)  Çalıyor ama çalışıyorcu. Ülkemizin de gidişatı ile ilgili oldukça doğru sinyaller veren parlayan bir beyin.




2) Sokakta tanınırsan hırsızlık da yapabilirsin arsızlık da. Ya da diğer bir okumayla ünlüysen zaten çalmazsın, ihtiyacın olmaz bla bla bla... 








3) Aslında kendisi iyi de üslubu yanlış. Emeğe saygınız olmalı, adam o kadar diğer şarkıyı dinlemiş, notalarını-akorlarını çıkarmış ki yeni şarkı yapabilmiş... Ayıp be! Hepiniz dinlediniz beee!








4) Herkes neyin ne olduğunu biliyor bir tek konunun uzmanı MSG bilmiyor :( Ülkemizin müzik sektörü adına derin bir hissizliğe boğdu beni bu yorum. Manuş Baba her daim zirvede tabi olur bu kafayla hiç inmez ki! 








5) Katılıyorum bu arkadaşa. Sosyal medya kullanma ehliyeti getirilmeli kardeşim!







6) Bu arkadaş olayı bambaşka boyutlara taşıyıp, müziğin zaten benzemediğini, sözlerin ise TAMAMEN YENİ olduğunu ve SÖZLERİN ÇALINMADIĞI için şarkının ÇALINTI olmadığını söyleyebiliyor pek rahatlıkla. Eğer ki beynimizi evde suda dinlendirmeye bırakırsak buna benzer yeni müzikal ufuklar açabiliriz sonsuza... 











7) Ulan hepiniz ordaydınız be...!






Genel titreşimler bu şekildeydi. Kendime olan saygımdan ve gözlerimin daha fazla kanamasına,  youtube slow şarkıların power point sunularına kapak fotoğrafı olmasına müsade etmeden konunun yakın takibini bıraktım. Akış içerisinde denk düşerse okuyorum sadece.

Müzikal olarak başarılı bulmadığım bir sentezdir Manuş Baba. Görsel algının fark yarattığı imaj ve etiket dünyasında, eskilerin arabesk kültürünü yeni sisteme yedirebilmek amacıyla günümüzün çarklarını marjinal kılıflarla kullanmaktan çekinmeyen ve bunu tanrının kendisine bahşettiği üç beş yeteneği ile yola çıkarak yapan bir stratejinin müziğe/sanata olan izdüşümü, arka planındaki yapaylık yüzünden bana zevk vermiyor. Daha bu yıl benzer bir iddia Gece Gölgenin Rahatına Bak ile ilgili olarak çıkmıştı ve benzer depremi yaşatmıştı. Bakın olanlar unutuldu, çocuk yeni şarkısıyla çok kaliteli müzik yaşamına devam ediyor...

Ha buradan da söyleyeyim kendisinin en çok sükse yapan diğer şarkısı olan Dönersen Islık Çal'ın klibi de yakın zamanda çıkıyormuş. Bir süre de onun yorumlarında ' ee nerden apartma? ' türü görece komik 3-5 yorum okuruz sonra da şarkı alır yürür gider...

Manuş Baba Neydi? Manuş Baba emekti...