27 Şubat 2016 Cumartesi

Kalpten Hikayeler


   Sofar performanslarından  sonra sosyal alemde günden güne konuşulmaya başlanan Kalben’in kendi adını taşıyan ilk albümü bu ay içerisinde dinleyicileri kucakladı. Pek sevip, çabuk ısındığımız Kalben hakkında genel titreşimler zaten ‘ Kalben mi ? Alır yürür o ‘ şeklindeydi.  Beklentiler yanıltmadı ve Kalben daha çok taze olmasına rağmen kendinden artık albümlü bir müzisyen olarak bahsettirmeye başladı. Bahsi geçen albümde 13 şarkı var ve bunların 12 ‘sinin üretimi bizzat Kalben’in kaleminden ve hislerinden çıkma. Şarkıların ilk hissettirdiği, sahibinin ismi ile müsemma oluşları. Her biri içten, kalben, hayat akışımızda bizleri meşgul eden sıradan öykülerden oluşuyor . Bunu bazen mizahi bir dille bazense yaşanırken ki sızı halinin yoğunluğunu vererek sunuyor.  Bazı şarkıları teker teker ele aldım.


 Çorap ‘ , bana göre dinleyicinin ruh haline göre şekillenip dinlenecek bir şarkı. Esasında mız mız bir melankolisi var fakat ‘ Neden istiyorsun uzaklara gitmemi ?‘ gibi kısık sesli bir isyan da barındırıyor. ‘ Saçlar ‘ , albümün ‘A1’ formatındaki ilk klip şarkısı. Diğer Kalben şarkılarında olduğu gibi anlatım dili alışılagelmişin biraz dışında fakat dinleyiciyi çabuk kucaklayacak bir halde. Çıkış şarkısı olarak çok doğru bir seçim.  ‘ Gürcan Keltek ‘  yönetmenliğinde çekilmiş güzel de bir klibi var.  Büyük kareleri yok akıyor şarkı gibi klip de.  ‘ Sadece ‘ , beni Kalben’le buluşturan köprü şarkı olduğu için anlamı diğerlerinden bir tık daha fazla gözümde. Kendi halinde yuvarlanırken sıkılıyor ve dikleniyor karşıdakine. Sonu ise buruk bitiyor, olsun yine de epey leziz bir düzenleme olduğunu düşünüyorum. İkinci klibi değil de üçüncü bir klip gelirse bu şarkıya bekliyorum. İkinci klip bana kalırsa biraz daha hareketli ve matrak bir şarkıya çekilecek gibi. ‘ Fırtınalar ‘  mesela tatlı bir aşk şarkısı. ‘ Atlarıyla geldi ordular gitmiyorum ‘ diyerek direnen bir kadın var. Aşkın en yangınlı halini sempatik bir dille aktarıyor. İçindeki tatlı kırılmalar lezzetini artırmış bu şarkının. ‘ Taşikardi ‘  albümde düzenlemesini en başarılı bulduğum şarkılardan biri oldu. Şarkıların akustik tınılarına alışmış Kalben’in kemik kitlesi yeni düzenlemeleri biraz yadırgamış. ‘ Biz onu gitarıyla sevdik  gibi bir söylem var ama yine severek dinlediklerinden eminim. Bu da değişik bir versiyon olmuş oldu fena mı ? Kalben zaten akustiğini her zaman söyleyebilir bizlere, her neyse ben bu durumdan hoşnutsuz değilim. ‘ O Ye Bebek ‘ ise hoşnutsuz kirli konuşmalardan hoşlananların seveceği en başarılı işlerden biri olmuş. Albümde bir de Kalben’in gitarını eline alıp öttürdüğü bir ‘Haydi Söyle’  var ki insana böyle bir şarkı vardı ve aslında dinlenebilirdi dedirtiyor. Ağız ekşitmeye meyilli dinleyici kitlesinin sayısını düşündüğümüzde gerçekten cover riskli bir iş fakat Kalben bu işin altından da başarıyla kalkmış. Şarkının kişiliğine zarar vermeden onu  Kalben Sound’a taşımış, iyi de yapmış.


 

  Büyük iddiaları yok, telaşsız, bir yere koşmuyor Kalben’in müziği. ‘Ben’im demiyor ama dinlendiğinde bence bir ‘  Vay değişik ve sade ‘  dedirtiyor. Zaten dinleyicinin onu bu denli tez bağrına basıp sahiplenmesinin nedeni hasretlik çektiğimiz bu sadelik. Sadece şarkıları değil kendisi de bir hayli öyle. Şatafatsız ve ne için orada olduğunun farkında. Bir iki konuşmasına ve röportajına denk geldiğinizde dingin ama esasında söyleyecek çok fazla sözü olan birisi olduğunu anlıyorum.  Umarım daha nice seslerde, nice nefeslerde ve sözlerde buluşuruz. Teşekkürler, Kalben.

Albümün öne çıkanları: Saçlar, Çorap, Sadece, Haydi Söyle