Gaye Su Akyol'un ( GSA ) taptazecik, çıtır albümü
' Hologram İmparatorluğu ' dijital aleme düşmüş vaziyette. İlk albümü
Develerle Yaşıyorum ile hatırı sayılır bir dinleyici kitlesine ve ilgiye sahip olan Gaye Su, cemiyete alengirli bir giriş çakmıştı. Dış görünüşü ile zıtlaşan vokal oyunları insanların dikkatini çekmişti. Bize ait olanla bizden ırak olanın kenetlenmesiydi yaptığı müziğin bir diğer ifadesi. Sadece tarzı, havası değil
Yıllar Yılan, Abbas, Cehennem Meyhanesi gibi iyi şarkıları da vardı bu kızın.
Biliyorum, ise barındırdığı anason dozajı ile damardan giriyor ve albümün yıldızını parlatıyordu. Bu değişik başlangıç, güzel yurdumun sınırları ile sınırlı kalmayarak yurtdışındaki birçok festivalde de hak ettiği ilgiyi alıyordu. Gaye Su, bu ilginin farkında olacak ki müziğini çeşitlendirmenin telaşına düşmüştü. Daha etnik bir GSA müziği oluştu günler geçtikçe. Destek yaylılarla değişik sesler arandı, bulundu, çalındı. Netice olarak ikinci albümün
Alaturka temeller üzerine kurulacağı kesinleşmiş gibiydi...
'Hologram İmparatorluğu' günlerdir kulaklığımda. Bazen sevecek gibi olsam da pek ısınamıyorum. Bir çırpıda da harcamak istemediğim için çok kez dinledim. Aylarca emek verilen, üstüne düşülen işleri 5 dakikada yok etmeye bir müzik dinleyicisi olarak gönlüm razı değil.
Ancak... bu albümün üzerinde kafa patlatılası bir yanı yok gibi geliyor. Öncelikle albümdeki haller samimi tınlamıyor. Öyle bir sound çıkaralım ki hem son 10 küsür yıldır Türk Rock'ına sülük gibi yapışan damara hizmet etsin ama aynı zamanda uzaydan, galaksiden dem vuran bohem Karaköycüler de sevsin. Bu
' Ne yardan Ne serden ' kafası albümün her hücresine sirayet etmiş durumda. Gaye'nin vokalleri o nağmeden bu nağmeye salınıp duruyor. Olur olmadık yerde ciğerden vaay, aah çekişler de yaşanan ızdırabın bir yansımasından çok ' bunun gereği bu ' denilerek yapılmış gibi çınlıyor kulağa. Hani ilk albüm döneminden zaten bunlara alışkınız, eyvallah fakat '
Bu tuttu abi ! ' yardırması dediğim gibi müzikteki samimiyeti öldürmüş. Şarkı sözleri deseniz bir iyi bir kötü... Bazıları gerçekten özellikle dile dolansın, ağza yapışsın diye cımbızla seçilip yazılmış.
'' Sar bi sigara,
Masaya iki kadeh
Biraz demlenir kafam
ve nihayet ''
GSA'nın pek sevdiği rakı bütün albüme meze olmuş durumda. Bu popülizmin peşinden gidilmesi de yine ' tercih edilen ' bir durum sanki. Aman abi rakısız olmaz! Millet sevdi bir kere... Türk alternatifinin cikleti olan
Uzay dili ve Edebiyatı bu albümde de dozu artırılarak dinleyicinin ' Abi süper bir kafa, rakına ne katıyorsun sen ? ' yorumlarına itinayla sunulmuş. Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Vokallere ve sözlere nazaran düzenlemeler, bu albümü kurtarır nitelikte iken onda da neredeyse bütün şarkıların introlarının aynı gitar riffi üzerinden başlaması ve gelen '
20 dakikadır aynı şarkıyı dinliyorum ' hissiyatı, ne yazık ki bu konuda da albüme iyi bir puan vermeye engel oluyor.
Güzelliklerden haber ver diyenlere iki şarkı öneriyorum. İlki
Nargile, diğeri ise
Dünya Kaleska. Liriksel ve müzikal ifadeler, anlatılmak istenen vs. her şey gayet dozajında ve güzel. Albümün ilk klibi
Eski Tüfek de bence başarılı sayılabilecek bir iş.
Hologram ve
Kendimin Efendisiyim Ben ise bu albümün eh fena değil, moda göre dinlenilebilir işleri arasında yerini alıyor.
Bunlar, albümü dinledikçe şekillenen, benim kişisel zevkim doğrultusunda hissettiklerimin bir tezahürü. Gelgelelim bu albümün Gaye Su Akyol'a fazlasıyla popülerlik getireceği, işlerinin açılacağı, adının daha sıkça duyulacağı aşikar. Tamamen bu amaçlanmasa bile gidilen yol bu. Değişik sentezleri denemenin cesur ve şık olduğunu düşünürüm fakat bu yapılırken müzikteki samimiyet oranı gözden kaçırılmamalı ve bence bu albüm samimiyetle kotarılmış bir albüm değil.
6 / 10
İyi Dinlemeler